AĞIZ YARASINA NE İYİ GELİR?

    ağız yarasına ne iyi gelir
1.tarif
Karadut şurubu içilir, ağız içinde gargara yapılır.


2.tarif
Kent hindi dövülüp toz haline getirildikten sonra ağızdaki yara olan kısımlara akşam yatarken sürülür.


3.tarif
Zeytin yaprağı ağızda çiğnenir.


4.tarif
Papatya, söğüt yaprağı, gül çiçeği, hatmi yaprağı, kekik, biberiye, lavanta,ayni sefa. Ayrı ayrı veya karıştırılarak bir tutamı kaynatılıp hem gargarası yapılır, hem de balla karıştırılarak içilir.


5.tarif
Tuzlu su ile gargara yapılır.


6.tarif
Ayva pişirilir, meyvesi ve kompostosu içilir.


NOT : Ağız yarasının bir çok sebebi vardır. Mutlaka doktora görünmek gerekir. Vitamin noksanlığı bunun en büyük sebebidir.




Behçet Hastalığı
RAS, genellikle 30 yaşın altında genç yaşlarda görülür. Bu yaştan sonra görülme sıklığı azalır. 40 yaşın üzerinde gördüğümüz aftlarda ise önce Behçet Hastalığı sonra bağışıklık sistemini zayıflatan hastalıklar üzerine yoğunlaşırız.
Tekrarlayan ağız ülserleri(RAS), farklı görünümler ile karşımıza çıkarlar. En sık görüleni “Minör Aft” dediğimiz şeklidir. Minör aft, %80 oranında görülür. Bu, en hafif olan şeklidir. Yanaklarımızın ve dudaklarımızın içinde, dilimizin kenarlarında, ağız tabanında çıkar. Bu yaraların çoğu 1 cm yi geçmez ve iki hafta içinde iyileşirler.


Ergen aftı
ağız yarası (aft görünümü )
Ergenlik sürecinde ortaya çıkan tekrarlayıcı aftlar, “Majör Aft” olarak bilinir. %10 oranında görülür. Majör aftların çapları 1 cm den büyüktür. Bu boyutları ile ağız içinde tükürük bezlerini de etkileyebilir.
Başlangıçta ateş, yorgunluk, halsizlik ve yutma güçlüğü gibi yakınmalara yol açabilirler. Minör olanlardan daha şiddetli ve dramatik bir ağrıya neden olurlar. Yaralar daha geniş ve derindir. İyileşmeleri de uzun süre alır. Bu, haftalar hatta aylara ulaşabilir. Bu tür aftlar iyileşse bile iz bırakabilir. Kalan bu iz, hastalığın geçmediği sanrılarına yol açabilir.
Uçuk benzeri aftlar, en az görülenidir. Görülme sıklığı %5 civarındadır. Bu tür aftları kadınlarda erkeklerden daha fazla görmekteyiz. 1-2 mm çapında uçuk benzeri onlarca döküntü söz konusudur. Bu “uçuklar”, bir araya gelerek büyük bir yara görünümü oluştururlar.
30 ve ileri yaşlarda daha sık rastladığımız bu tür yaralara tıp dilinde “Herpetik Ülser” adı da verilmektedir. Bu yaralar, senede birkaç defa tekrar ederler.
Tekrarlayan ağız yaraları, büyük oranda genetik yani soya çekimseldir. Karı ve koca birlikte bu hastalığı taşıyanların çocuklarında görülme yüzdesi, %90dır. Bu, hiç de azımsanmayacak bir orandır

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder