karpuz peynir zararLI MI ve karpuzun yararları


karpuz peynir zararları ve karpuzun yararları

ÖNERİLEN HASTALIKLAR:Karpuz yemekten önce yenirse, vücuda daha çok faydası olur. Yemek üzerine yenilince, hazımda zorluk yapar ve şifası yok olur.
Vücudu zehirlerinden temizleyen ve sıcak günlerinde vücuda serinlik veren en iyi meyvelerden biridir. Karpuzda B1, B2, C vitaminleri ve demir bulunur.
Böbrekleri çalıştırarak, üre, ürat tuzları gibi zararlı artıkların kandan atılmasını sağlar. Mesane ve böbreklerdeki kum ve taşı döker. Çocuklarda kemiklerin gelişmesini sağlar.

Karpuz nasıl seçilmeli?Yağ ve kolestrol içermediğinden ve kalorisi de düşük olduğundan yaz aylarında yapılan diyetlerde özel bir yeri bulunan karpuzun tüketilmesi için olgunlaşmış olmasına özen gösterilmesi gerekiyor.

Karpuzun içeriğinde bol miktarda bulunan laykopen Maddesi, vücudu kansere karşı koruyor. Laykopen maddesinin kansere karşı koruyuculuğu A vitamininden 2 kat, E vitamininden 10 kat daha fazla.

Havaların ısınmasıyla birlikte alışveriş merkezleri ve manavların reyonlarını süslemeye başlayan karpuzun, içeriğinde bol miktarda bulunan laykopen maddesi nedeniyle, kansere karşı koruyucu özelliği bulunuyor.

Yaz mevsiminde bolca bulunan ve ucuz olmasının yanı sıra her yaştan insan tarafından sevilen bir meyve olan karpuzun, insan sağlığına faydasına dikkati çeken Çiçek, yaz mevsiminde insanlara bol miktarda karpuz tüketilmesi tavsiye ediliyor.
Tehlikeli ikili: Karpuz-peynirYaz geldiğinde Türk damak zevkleri arasında “karpuz-peynir” ikilisinin yarattığı lezzetin apayrı bir yeri var. Gerçekten de tadına doyum olmuyor. Ama tehlike de burada başlıyor. Aşırı karpuz peynir hemen kilo aldırıyor.
KULLANMA ŞEKLİ:
Çiğ olarak tüketilir.

AYAK ŞİŞMESİ TEDAVİSİ


AYAK ŞİŞMESİNİN NEDENLERİ

 Dr. Hasan İnsel, “Uzun süre ayakta durmak, hamilelik, adet öncesi dönem, ileri yaş gibi faktörlerin yanı sıra dolaşım bozuklukları, damar hastalıkları ve tümörler bacakların şişmesine neden olabilir” diyor.
İşte Dr. Hasan İnsel’in Milliyet gazetesinde yer alan yazısı:
Ayak ve bacak şişmeleri sık rastlanan ve birçok nedeni olan yakınmalardır. Az hareket etme, toplar damar bozuklukları, lenf birikmesi veya yağ toplanması bunlar arasındadır ama kalp, böbrek bozuklukları ve çeşitli başka sağlık sorunları da bu belirtilere neden olabilir. Tüm vücutta sıvılar normalde kan ve dokular arasında ileri geri geçiş yapar. Bacak damarlarında fazladan bir baskı olduğunda damar içindeki sıvılar dışarı atılarak dokulara geçer ve şişliğe sebep olur.
Bacak damarları üzerindeki aşırı baskının en sık nedeni, uzun süre ayakta durmaktan kaynaklanan yerçekimi ya da bacak damarlarında yaşla ilgili olarak görülen değişikliklerdir. Adet öncesinde, muhtemelen kılcal damarlardaki değişikliklerden ötürü damardan dışarı sızıntıya bağlı olarak bacak şişmesi bu dönemde sık rastlanan bir belirtidir.
Hamilelikte büyüyen rahmin baskısı sonucunda kanın bacak damarlarından kalbe dönüşünün yavaşlamasına bağlı olarak bacaklar şişebilir. Ayakların aşırı ve geçmeyen şişmesi ise preeklampsi belirtisi olabilir, bu nedenle hamileyseniz her türlü ayak şişmesi durumunu doktorunuza bildirmeniz gerekir.
Bacakları yukarı kaldırmak iyi gelebilir
Bütün gün ayakta kalmak ya da oturmak zorunda olan kimselerde gece her iki bacakta yorgunluk, ağırlık hissi ve ayaklarda bir miktar şişme olabilir. Yazın sıcak havalarda bu daha da artabilir. Bir müddet uzanarak yatar pozisyondayken bacakları yukarı kaldırmakla genellikle bu sıkıntı düzelir.
Destek çorabı giymek de yardımcı olabilir. Ayak jimnastiği veya bacakların soğuk suyla yıkanması da faydalıdır. Bu önlemlerin iyi gelmesinin nedeni, yerçekiminin etkisiyle toplardamarlarda birikmiş olan kanın tekrar dolaşıma geri dönmesidir. Yürümek, varisten kaynaklanan şişmenin azalmasına yardımcı olabilir.
Fazla kilolu kişilerin kilo vermesi son derece önemlidir, çünkü kilo vermek bacak damarları üzerindeki baskıyı azaltacaktır. Özellikle yemeklere konulan tuzu azaltmak da yardımcı olabilir. Eğer bunlar işe yaramazsa, doktorunuz vücuttaki fazla sıvıyı atmak için gerekli ilaçları verecektir.
Ani gelişen şişlikler
Ancak akşamları daima bacaklarınız şişiyorsa ve varislerin olduğunu görüyorsanız, bacaklarınız gün boyunca şiş ise veya bu sık sık tekrarlıyorsa, deride değişiklikler, renk değişimi, ağrı ya da sadece tek bir bacakta şişlik varsa doktorunuzu aramalısınız.
- Ani gelişen akut bir bacak şişmesi de bir sinyaldir. Şiş bacaklar kan pıhtısıyla damarların tıkanması, enfeksiyon ya da kalp yetmezliği gibi tıbbi bir soruna işaret ediyor olabilir.
- Şişme aynı zamanda kötü beslenmenin ya da ciddi bir karaciğer, böbrek ya da tiroid rahatsızlıkları gibi hastalıkların da göstergesi olabilir.
- Dolaşım bozuklukları, bunların arasında en sık karşılaşılan durum olan toplardamarların yetmezliği ve lenf damarlarıyla ilgili sorunlar bacak şişmelerinin en önemli nedenleri arasındadır.
- Tek bir bacak şiştiğinde genellikle derin ven trombozu (derin toplardamarların kan pıhtısıyla tıkanması) veya bir enfeksiyondan korkulur.
- Organ hastalıkları, tümörler ve metabolizma bozuklukları da bacak şişmesinin diğer nedenleridir.
Şişliğin tek bacakta ya da iki bacakta olması, süresi, özellikleri, beraberinde bulunan belirtiler gibi işaretler bunun nedeni hakkında fikir verir.
Bazı sorunlar tek bacağı etkiler
(Tek taraflılık kural değildir, şişlik iki bacakta da görülebilir)
- Operasyonların sonucu, kemoterapi sonucu
- Toplardamarlarla ilgili bozukluklarda (varisler, derin ven trombozu, kronik venöz yetmezlik, ven iltihapları), atardamar dolaşımı yetersizliğinde, iskemide
- Lenfödem
- Enfeksiyonlar (erizipel)
- Tümörlere bağlı şişlikler
Değişik nedenleri olabilir
Bacak şişmeleri çok çeşitli ve değişik sebeplere bağlı olabilir. Bu nedenle önemli değil geçer diye beklememeli, muhakkak doktora danışmalıdır.
Kalp yetmezliğinden iki bacak da şişer
Hareket azlığı
Kalp yetmezliği
Böbrek yetmezliği
Karaciğer hastalığı
Protein eksikliğine bağlı ödem
Diyabet
Beslenme bozuklukları
Alerjiler, zehirlenmeler
Hormonal bozukluklar (Tiroid bezinin az çalışması, Böbreküstü bezi hastalıkları vb)
Hormonal değişimler (adet öncesinde, gebelikte)
İlaçlar (steroid olmayan antiromatizmal ilaçlar, kalsiyum antago-nistleri, müshiller kortizon, doğum kontrol hapları, hormonlar gibi çeşitli ilaçlar)

KİRAZ SAPININ FAYDALARI NELERDİR KİRAZ SAPININ YARARLARI


KİRAZ SAPININ FAYDALARI NELERDİR KİRAZ SAPININ YARARLARI

KİRAZ SAPI BİR ÇOK DERDE DEVA
kiraz sapının faydaları
Bir çok derde deva olduğu söylenen kiraz sapının, idrar söktürücü özelliğiyle de böbreklerin dostu olduğu bildirildi.

ADANA (İHA) - Bir çok derde deva olan kiraz sapının, idrar söktürücü özelliğiyle de böbreklerin dostu olduğu bildirildi.
Kiraz sadece meyvesiyle değil, kökleri, kerestesi, kabukları, zamkı, yaprakları, çiçekleri, çekirdeği ve meyve sapları da kullanılabilen çok yönlü bir bitki. Ürik asit ve ürat tuzlarının vücuttan atılmasını sağladığı için romatizma ve gut hastalıklarıyla eklem kireçlenmesi ve damar sertliğinin tedavisinde kullanılan kirazın sapları idrar söktürücü olduğu gibi bronşite karşı da kullanılıyor.
Gölgede iyice kurutulan saplarla hazırlanan şuruplar veya demlemelerle iyileşme sağlanabiliyor. Saplar gerekirse kıyılarak bir gün süreyle su içinde ıslanmaya ve yumuşamaya bırakılıyor. Bir litre su içine bir küçük avuç sap konularak hazırlanacak demlemeden günde 3-4 fincan içiliyor. Bu demleme günde 2 kez el ve ayak banyosu şeklinde de kullanılabiliyor. Ya da hazırlanan kiraz sapı demlemesi taze veya kurutulmuş kiraz üzerine boşaltılarak yarım saat bekletildikten sonra süzülerek aynı dozda içilebiliyor.
Kirazın sapları ayrık ve mısır püskülüyle kaynatılarak demlendiğinde ise ayak ve karın şişliğinde, arpayla kaynatılarak elde edilen demlemeyse idrar söktürücü olarak kullanılıyor.
Adanalı aktar Yusuf Değişmez ise kiraz saplarının en çok idrar yolları enfeksiyonları için tercih edildiğini belirterek, kiraz sapı çayının vücuttaki ödemlerin atılmasında da etkili olduğunu söyledi.

AĞIZ VE MUKOZA YARALARI

AĞIZ YARALARI
Ağız mukozasının iltihaplanmasına genel olarak stomatit, dilin iltihaplanmasına ise glossit adı verilir. Ağız içinde bulunan mikroplar ve mantarlar bir denge halindedirler. Bu dengeyi bozan ve enfeksiyon etkeni olan bakteriler, virüsler ve mantarlar ağızda ülser meydana getirebilirler. Ayrıca bazı kan hastalıklarında ve tedavi için kullanılan ilaçlara bağlı olarak da ağızda yaralar görülür. Ağızdaki dişler ve takma dişler de mukozayı tahriş edebilir Ağız içinde en çok görülen yaraların bir çeşidi, ağrılı olduğu için konuşmayı güçleştiren aftöz stomatit ve herpes (uçuk) denilen, bazen tek veya 2-3 tane bulunabilen 3-5 mm. çapında oval veya yuvarlak, kenarları belirgin kabarcıklardır. Bunların etkeni virüs olduğu için tam bir tedavisi yoktur. Antibiotik ve antimikotik (Tetrasik-lin, Misteklin), ayrıca kortizon, B vitamini kompleksi ve C vitamini verilebilir.
Mantarların neden olduğu ağız yaralarına halk dilinde pamukçuk, tıp dilinde moni-liasis veya müge denir. Bu durum, çocuklarda daha çok görülür. Tedavisinde, antimikotik denilen ilaçlar (Nystatin) veya jansiyan moru (violet de gentiane), metilen mavisi (blue de methylen) gibi eriyikler uygulanabilir.Dilde yaralara frengide, tüberkülozda, difteri ve lösemide rastlanır. Ağız yaraları yanı sıra dilin iltihaplanması ve ağrıması demir eksikliğinden ileri gelen kansızlıklarda, şeker hastalığında görülür. Dilde beyaz ve çatlaklı bir kalınlaşma kanser öncesi bir hastalık sayılan lökoplaziyi akla getirebilir. Ayrıca diltn ön kenarlarında sert bir yüzey üzerinde acılan yaralar dil kanserinin başlangıcı olabileceğinden vakit geçirmeden bir doktora başvurmak gerekmektedir.

MİDE ŞİŞKİNLİĞİNE NE İYİ GELİR? MİDE ŞİŞKİNLİĞİ NEDEN OLUR?

MİDE ŞİŞKİNLİĞİNE NE İYİ GELİR? MİDE ŞİŞKİNLİĞİ NEDEN OLUR?
Mide şişkinliğine ne iyi gelir?
Mide şişkinliği olanlar aşağıdaki öneriler sizin için;

Öneriler:
* Bir çay fincanı kaynar suyun içine bir çay kaşığı papatya katılıp demlenmesi için kısa bir süre beklendikten sonra günde iki kez, sabah ve akşam olmak üzere birer çay fincanı içilir.

* Bir çay fincanı kaynar suyun içine ince kıyılmış bir çay kaşığı enginar yaprağı katılıp demlenmesi için kısa bir süre bek­lendikten sonra günde iki kez, sabah ve akşam olmak üzere bi­rer çay fincanı içilir.

* Bir çay fincanı kaynar suyun içine bir çay kaşığı nane ka­tılıp demlenmesi için kısa bir süre beklendikten sonra günde iki kez, sabah ve akşam olmak üzere birer çay fincanı içilir.

* Bir çay fincanı kaynar suyun içine bir çay kaşığı kişniş katılıp demlenmesi için kısa bir süre beklendikten sonra günde iki kez, sabah ve akşam olmak üzere birer çay fincanı içilir.
Mide şişkinliği yaşamamak için;
Yediklerinizi dişlerinizle iyice öğütmelisiniz
çiğneyerek yemek yemeye çalışın.
 gıda alındıktan sonra hemen dinlen­meye çekilmeyin.

yeşil çay diyeti, yeşil çay ve zayıflama

yeşil çay diyeti, yeşil çay ve zayıflama


 
Çin'de ve Japonya'da binlerce yıldır şifa olarak kullanılan yeşil çayın sırrı; içinde bulunan 'EGCG' adlı müthiş güçlü bir antioksidan. Öyle ki EGCG; C vitamininden ve E vitamininden bile daha etkili! Yeşil çayın önde gelen yararlarına örnek vermek gerekirse...

Kanseri önler, güneş hasarlarını azaltır, cildi güçlendirir, kolesterol ve tansiyonun dengelenmesine yardımcı olur, alerjileri önler, grip ve soğuk algınlığına karşı direncimizi arttırır, yaşlanma sürecini yavaşlatır ve içinde bulunan florid diş etlerini korur...

İÇİNDE KAFEİN VAR 

Normal kahvenin sekizde biri kadar kafein içeren yeşil çay, bu anlamda bir zarar içermiyor. Çünkü ölçülü kafein yarar bile getiriyor... Son yıllarda yeşil çayla ilgili olarak en çok gündeme gelen konu ise, kilo vermeye yardımcı olup olmadığı... Bu konuda birçok araştırma yapıldı, sayısız makale yayınlandı... Varılan sonuçlar, yeşil çayın metabolizmayı hızlandırdığını ve yağların yakılmasına yardımcı olduğunu gösteriyor. Özellikle içine biraz zencefil ve zeytin yaprakları koyup demlerseniz, mucizeler yaratabileceğini söyleyebiliriz... Doğrusunu isterseniz yüzlerce çeşit yeşil çay var... Üstelik bunların çoğu henüz Batı ülkelerine uğramadı bile! Bitkinin yetiştiği yöreye, hasat mevsimine ve işlenişine göre çayın adı değişiyor. Yılda bir gün toplanan bu egzotik çay yapraklarının her biri farklı faydalar sağlıyor. En güzel yeşil çaylar, genç fidanların en üst iki sırasında henüz açılmamış aromatik yaprak filizlerinden elde edilir. Bazen çay kurutulurken içine çiçekler karıştırılır. Kilo vermede en etkili olan çayın ise 'Wulong Tea' olduğu söyleniyor.

NASIL YAPILIR? 
Daha önce yeşil çayı denemiş ama hoşlanmamış olabilirsiniz. Ancak ben derim ki, kendinize bir şans daha tanıyın! Gelin bu defa çayı birlikte hazırlayalım... Porselen bir demlik içine kuru haldeki yeşil çayınızı koyun. Ortalama ölçü, her fincan için bir tatlı kaşığıdır. Su kaynama noktasına yaklaşırken altını kapatın. Veya kaynadı ise, çayın üzerine dökmeden önce beş dakika kadar dinlendirin. Sıcak suyu ilave ettikten sonra demliğinizi örtüp servis tepsisine koyabilirsiniz. Yeşil çayın sıcak suda 1-2 dakika demlenmesi yeterlidir. Ancak unutmayın, 1-2 dakika sonra yaprakları çaydan çıkarmanız gerekir. Ayrıca yeşil çayı başka çiçekler ve otlarla birlikte de demleyebilirsiniz. Örneğin zencefil, nane, limon yaprakları ve yasemin yeşil çaya yakışacak otlardır... Üstelik bu katkılar, çayınıza zarar vermeyeceği gibi, yararlarını da artıracaktır.

NEFES DARLIĞINA İYİ GELEN BİTKİLER NEFES DARLIĞI

NEFES DARLIĞINA İYİ GELEN BİTKİLER NEFES DARLIĞI
Nefes darlığı hastalığına Bulunması Gereken Şifalı Bitkiler:
Tatula yaprakları, Isırgan otu, Devetabanı, Yavşan otu, Bayır turpu, Nane

Hazırlanış Şekli:* Taze tatula yaprakları, bir müddet güneşte kurutulur. Kurutulan yapraklar rulo halinde sarıldıktan sonra, belirli aralarla sigara gibi içilir.

* Isırgan yaprakları, dövülmüş devetabanı yaprakları ile birlikte, yirmi dakika süreyle suda kaynatılarak süzülür.Süzülerek elde edilen sıvı, bir kaba boşaltılarak günboyu dinlendirilir. Dinlendirilen sıvıdan, bir bardak içme su­yuna yarım fincan sıvı karıştırılarak yemeklerden önce bir bardak içilir.

* Yavşan otu, dilimlenmiş bayır turpu ile birlikte yarım saat süreyle suda kaynatılır. Süzülerek elde edilen sıvıya, nane suyu karıştırıldıktan sonra bir kaba boşaltı­larak dinlendirilir.Dinlendirilen sıvıdan, tedavi süresince yarı oranında içme suyuna karıştırılarak yemeklerden sonra bir bardak içilir.

   eğer bu şifalı bitkileri denediniz ve nefes darlığınız geçmediyse bir doktora başvurmanız şiddetle tavsiye edilir.